Dağ vurup
Gölge savurduk
Hüznün ağdığı
Hersli vadilerde
Yalaza ökümen ruh
Yanmaya hep nazırdı
Sözün bittiği yerde başlayan hayat
Yarışamazdı
Gözümüzden ışıyan mahşerin ürpertisiyle
Kuru dallardan fışkıran umut
Lağvetti Trento ressamlarının mağrur yazgısını
Efraim’de on iki gece
Garb’da çağları teyelledi, gördük
Çok zaman geçti üzerinden
Sevdayı kristal yaygılara
Manayı ıslak çıralara kaptırdık
Yanmamış milletlerin
Naylon kokan tasvirleriyle
Velud şairler devşirdik
Hiçbiri karşıya ulaşmadı
Eksik kaldık düşündükçe şiirden
Yal sesiyle buz kesti gönlümüz
Dağ vurduk
Gölge savurduk
Ağdı hüzün.
Bilmedik
Dolayım hassamızın vazgeçtiği terkiler
Dört yoncaya taptığımız oba masalları
Yekpare tebessüm, bir çocuktan
Mutlak beraberindeydi arzunun