Aydınlık yarınların türküsüne soyundum bu günlerde
Nerede bir karanlık varsa mum olmaya niyet ediyorum
Başka türlü nasıl parlar karanlıklar inan bilmiyorum
Olur da ışığım sönerse diye endişelerimi ceplerime koyuyorum
Ceplerimde endişelerim taşacak diye de korkuyorum.
Fakat korkunun endişeme faydası olmayacağının yanında,
Bildiğim birkaç şey daha var
Endişeli ceplerim, paçalarıma ağırlık yapıp beni tökezletecek gibi
Sendeleyerek fakat daha dikkatli olmayı becererek yol alıyorum
Böyle böyle ışık oluyorum karanlığa
Ceplerimden taşan endişelerin küflenmiş haliyle kokuşmuş karanlığı buluyorum.
Oysa karanlığı kokuşmuş hale getiren benim biliyorum.
Aydınlığa olan inancımla bu hali umursamıyorum
Velhasıl türkü söylemeye niyetliyken burnuma tuzlu bir koku yapışıyor
Kendime ücra bir köşe seçiyorum.
Zannediyorum burası ışığı yansıtacak.
Fakat kendim de en ücra köşedeyim, anlıyorum.
Bu garip eminlik, endişeli cebimde harap oluyor.
Aslında aydınlık bir şiirdi başladığım…
Nasıl böyle köşeme çekilip karanlık bir yerde kendimi buldum, bilmiyorum.
Mum sönüyor,
Ve ben türküyü unutuyorum.