Yalnızlık…
Bizi söndüren yalnızlığın içinde bir birliktelik var
Çıkalım mı kalbimizle gün ışığına?
Yalnızlığın, yıldızlı bir gökyüzü kadar eşsiz ve değerli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan insanoğlunun birlikteliğinin gerekliliği kaçınılmaz. Çünkü hayat sokakta… Hayat yan yana… Hayat el ele… Hayat birlikte…
Biliyor musunuz, sular bu sabah duruldu. Hiç olmadığım kadar güvende hissediyorum. Oysa dışarıda delicesine bir rüzgâr esmekte. Çok şey istemiyorum. Şiirlerde güzellik, zarafet ve ince tavır başköşeye kurulsun; mutluluk ve sevinç daim olsun istiyorum. Neden bilmiyorum, içim kıpır kıpır. Bu sabah pencereye yasladım anbean ömrümü yeşerten ebruli çiçekleri.
Pencere…
İnsan bir bakar, bir daha bakar. Gözler ne için yaratıldı? Gözler pencereler için yaratılmadı mı? Bir pencereniz varsa dağdağalı günlerinizi göğüsleyecek, açlık zamanlarınızı geçirebilecek kuvvettiniz vardır. Siz iyiden de iyisiniz demektir. Pencereler ruhunuzu doyurmaya çalıştığınız derinlikli çerçevelerdir. Hiçbir zaman boşlukta değilsinizdir. Ayağınız yere sağlam basmıştır. İşte pencereler bu denli kıymetli, eşsiz bir nimet. Bizler insanız. Rüyalar ve geceler bizim için. Gündüzler bizim için. Bütün varlıklar, varlar insan için. Kıymet bilelim mi?
Rüya kapanı pencereyi açtı
Pencereler yağmurlu
Evler çamurdan
Koştuğum zaman matem tutan gece bir beyaz inci.
Koştuğum rüyadır
Yeryüzünde bu kadar hülyalı varken
Bana mı kalsın gecenin matemi?
Hayır, gece onların
Gece rüya cennetinde sönmüş bir veyl
Gece koşanların.
Gülendam…
Çıkalım mı yeryüzüne göğsümüz daralmadan ve zaman saati yer değiştirmeden. Ayarlayalım mı bütün saatleri gülüşlere? Gülmek güzel. Gülmek endam. Bir gülüş nelere kâdir. Hadi, umutlar eskimemişken biraz tebessüm edelim.
Varoluş…
Sahiden, artık varlık istiyorum boşluk duvarında. Hüzün etrafımda dolaşmasın. Sesim tırnak içine alınmasın. Çünkü ses çıkarmak, susmaktan çok daha güzel. Konuşmak, efsunlu bir kitabın son sözünde saklanılan inci tanesi hükmünde bir kelimedir. O kelime süregelen yolların birleştiği yerde vuslata habercidir.
Aşk…
Aşk mı? O, bir pencere varyantıydı. Aşk tükendi. Diğer varyantlar yağmurun türeyeni oldu. Düşler bizim. Aşk büyüdü. Gece örtüsünü değiştirdi. Günlerin günü eli kolu dolu gelmiş kapıya. Alsanıza içeri.
İsterim ki;
Bugün ve her gün
Beraat etsin kalbim.