Çağlar boyunca insanlar tarafından tuhaf karşılanan bir durum belki de sorgulamak. Sorgulayan insan yeni düşüncelerle veya daha iyi fikirlerle gelir insanların karşısına. Fakat insanlar için zaten kabul edilmiş kurallar, fikirler, yaşam biçimi daha cazip gelir. Sorgulamanın nasıl garip karşılandığını günümüzde görebiliyoruz ama öncelikle ben daha yazılmış olan iki kitaptan bahsetmek istiyorum: Platon – Sokrates’in Savunması ve Charles Dickens – Zor Zamanlar.

Sokrates, günümüzden çok uzun yıllar öncesinde yaşamış bir filozof ve bireydi (MÖ). Sokrates’in idam edilmesinin en büyük sebeplerinden biri olayları, yaşamını, insanların tutumunu sürekli sorgular halde olmasıdır. Bu durum, o dönemdeki insanların aklına farklı bilgiler girmesin kısmını savunan kişileri rahatsız eder ve böyle büyük bir düşünürü dinsizlikle suçlayıp ölümüne sebep olurlar. Sokrates’in Savunması adlı kitabımızda Sokrates’in mantıklı savunmalarını görüyoruz ama maalesef ki kimse onun savunmasını geçerli bulmuyor.

Zor Zamanlar kitabı günümüze daha yakın bir tarihte yazılmıştır (1854). Fakat kitabı okurken sorgulamanın, kabul edilmiş kurallar dışına çıkmanın nasıl günah olarak kabul edildiğine şahit oluyoruz. Sorgulamaya, hayal gücüne izin verilmeyen, belirli kitaplar dışında kitapların okunmasına karşı olunan bir dünyada geçiyor Zor Zamanlar. Hatta kitabın bir bölümünde başkarakterlerimizden biri olan Thomas Gradgrind, insanların kütüphanelere neden gittiğini ve onları sorgulamaya, hayal etmeye teşvik edebilecek kitapları neden okuduklarını sorgular ve hatta kütüphanelerin yıkılması gerektiğini düşünür.

Günümüze baktığımızda ise hala sorgulanmaya hazır olmayan bir dünyada veya bir atmosferde yaşıyoruz ve bu durum fazlasıyla acı verici… İnsanoğluna çağlar boyunca nasıl çok da iyi ilerlemediğini gösteriyor.

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: