I
“Gökyüzünde bu kadar çok bulutun bir arada belirmesinin tek bir sebebi olabilir.
Hepsi İstanbul’u yakından seyredebilmek için en iyi yeri edinme yarışında.
İstanbul…
Londra denilince akla merkezi gelir dünyanın. Bütün paralar oradan geçer, kararlar oralarda alınır, en güzel otomobiller oralardadır, en düzenli tren rayları bir şarkının notaları gibi orada sıralanmıştır. Fakat İstanbul dünyanın atlas beşiğidir. Kararlar başka yerlerde alınsa da sanki hep buradan uygulanmaya başlanır. En çok İstanbul’un çocuğu vardır. Herkesten çok çocuğa o bakar, büyütür ve İstanbul hiçbir zaman çocuklarını doyurmanın derdine düşmekten yorgun düşmez.”
II
“…İstanbul sinirlenince beşiğini hızlı sallar, sarsılır bütün çocukları.
…İstanbul boğazına yapışmış iki kıta; yüklerini omuzlarında taşıyor bütün günahların.”
III
“İlk çiçek sanki burada tomurcuklanmış gibidir, sokaklarda türküler ilk buralarda çığırılmış ama ilk kavgalar da yine burada edilmiş gibidir. Sizi hem iten hem de içerisine çeken bir büyü barındırır içerisinde. Londra varlıklı bir ailenin çocuğu gibidir. Madrid onun en fiyakalı kardeşi. Orada sanki her şey çok düzenli ve güzeldir. Ama asıl güzellik, güzel olacağını tahmin edemediğin şeylerin bir araya gelişinden oluşan o karşı koyulamaz; eksiklikleri giderilse, özünü kaybedeceğinden korkulan güzelliktir. İşte İstanbul’un güzelliğidir bu.
Geçip giden günlerimizin ardından dönüp arkaya baktığımızda bu kaderini paylaştığımız memleket ailemizin parçasıdır artık. Bizden biridir İstanbul…”