Ağustos 16, 2018
Hiç böyle düşündünüz mü?
Uyanma vakti gelmedi mi? Geçen sadece zaman değil bununla beraber kimilerinin kâğıt parçası, bilgi çöplüğü, “off banane! benim işime o yaramıyor ki” diye adlandırdığı; lakin okuyan kesimin insanlığın geçmişi, geleceği ve hatta ta kendisi diye adlandırdığı kitaplar da akıp gidiyor. Her geçen saniye hayatımızdan bir harf, her geçen saat sayfalar, her geçen gün kitap ve kitaplar akıp gidiyor. Kitapların o eşsiz kokusu, dokusu ve harflerinden ziyade neleri kaçırdığımızın farkında bile değiliz. Belki de “sen hiç kitaba bakmaz mısın?” lafından ziyade “sen hiç aynaya bakmaz mısın?” dediğimizdendir bunlar. Hem ne demiş zamanında kitabın varlığını hissedenler, kitapları yaşamlarına kılavuz edenler: ” Kitap insanlığın aynasıdır.”
Evet, “Kitap insanlığın aynasıdır.” diyoruz. Nasıl ki bir aynaya uzaktan bakınca vücudunuzdaki her detayı göremezsiniz, işte kitap da aynı öyledir. Her kitabın aslında görülenlerden çok verdiği özel ve gizli mesajlar vardır. Örneğin; Jonathan Swift’in “Guliverin Gezileri” adlı romanına bakacak olursak; roman okuyucuya Guliver adlı karakterin hayali ülkelere seyahati ve bu ülkelerde sıra dışı karakterlerle ve topluluklarla macerası gibi görünse de aslında roman; bu hayali ülkelerle İngiliz ve Avrupa toplumunu işaret ederek eleştirmektedir. Bu size bir şeyi hatırlattı mı? Buzdağı. Bir buzdağının geri kalan kısmını ve hatta başlangıcını görebilmek için en dibe yüzmek gerekir. İşte bu yüzden kitap bir aynadır ama öyle sıradan bir ayna değil!
Hani demiştik ya roman geçmişi ve geleceği de yansıtır diye. Hala zaman makinesi icat edilmemiş diye düşünenler mi var? Peki zaman sözcükleri, gelecek sözcükleri bunlardan bihaber olanlara ne demeli? Eminim Şimdi George Orwell dirilse ve günümüz dünyasına şöyle bir baksa, yüzünde acı ve öfke ile dolu hafif bir gülümseme belirir. Bu öyle bir gülümseme ki için de bir sürü manidar anlamlar barındırırdı. Ben olacakları size 60-70 yıl önce söylemedim mi? Söylemekle kalmayıp yazdım ki farkında olun diye, kendinize gelin ve kanınızı son damlasına kadar hakettiğiniz özgürlüğünüzü yalanlarla dolu politikanın ellerine bırakmayın, “BIG BROTHER” a bırakmayın. Peki hani söyledi de biz niye duymadık diyenler vardır. İşte bizi gerileten, geliştirmeyen, tembelleştiren, cahillikle baş başa bırakan, “vay be! adamlar neler yapıyor?” dedirten,”bunlar bu işi biliyor dedirten de bu; BİZ NİYE DUYMADIK? Sahiden biz niye duymadık? Neden? Çünkü; okumadık, araştırmadık, dinlemeyi bilmedik bunun üstüne sadece konuştuk. Bizim şu an akıl erdiremediğimiz bu bitirim dünyasını George Orwell tam 74 yıl önce “1984” adlı kitabında yazmış ki biz okuyup, öğrenip, paylaşıp bu dünyayı daha yaşanılır bir hale getirelim diye.
İşin özü şudur ki dostlar “KİTAP AŞIMINA” uğramayalım. Okuyalım, okutalım, paylaşalım. Hasta bir toplum için tedavi, yalnız bir toplum ve birey için iyi bir arkadaş, uygarlığa götüren bir ışıktır kitap. Ve bu kitabı ümitle açınca, kapattığında elde ettiğin kazancın sıcaklığını akan kanında hissedeceksin.