denizinde battım. hırçın tavrım! alelade münzevi –yas
tetik ve nevroz. antipatik koşlarla geçtim –anatomik meydanlardan
iskeletimde üst üste binmiş damarlar. gövdem! kanat beni–
içimi yağ, dışımı morart. sen ki! yılkı sevincimin şefkat abidesi
nasıl da yağmursun, nasıl da kar –tuzlu topraklarıma
yüzümdeki küf kuyulara akıyor. depremlerle göçüyor –kuşlar
iç cebime abonman! kanyak şişesi. koltuğumun altında sakallı bi’ kitap
protest tavrım! geleceğin rahmi. düstursuz açan petunya
her saksıda izin var, her anıda pençen. gidişine bağladım –yangın ihtişamını
mumlardan türettiğim şamdan –kağıtlara! mürekkep tükürüyor
katalitiğe bağladım –yanışını, sönüşünü
yandın – söndüm
söndün – yandım
*
insan gelir, insan geçer, insan nedir? biliyorsun –su! sudan
daha evla. içimde! muhacir bir sevincin kan kaybı
incir sütü iyi gelmiyor. iyi gelmiyor –kudret narı, sarımsak
bu ağrı! bana ağır. beni bir tarlayı sürer gibi süren –hayat
nalçalarımı kırdı. parmak uçlarımda yürüdüm –seni bulana kadar
sen ki! kösnül imbiğim, gövdemin T cetveli. gövdeni gövdeme ger
düşün ki! yavru bir üveyik göç ister –annesinden
sesini duymak, yüzünü görmek, koynuna sığınmak ister
gözlerimi tavana astım. geç! ya da göç! okyanus olma içimde
zaten! denizinde battım
batığım
batığınım
– Çağın Özbilgi