Bizler somut ve soyut olarak içinde bulunduğumuz dünyada yaşayan bir varlık, yani insanız. Sonuçta düşünüp bunu yazıya geçirebilen varlık da insan oluyor. Gerçekte nasıl, kim olduğunuzu bilebiliyor musunuz? Yani dünyanın standart bir ilerleyişi var fakat bu ilerleyişe ayak uyduramayan birçok insan mevcut ve bu insanlar kim olduklarını tam olarak bilmiyorlar.

Dünyaya hem ayak uyduranları hem de uyduramayanları düşünelim. Her iki kategorideki insanların da kendine ait hayalleri, beklentileri, umutları vardır. Bu iki kategoriden ayak uyduramayanlar, akıllarında ve kalplerinde masallar oluşturup sadece bu masallarla yaşarlar. Diğer kategoridekiler hayata uyum sağlamayı başarmış, hayattan gerçekten maddi ve manevi beklentileri olan kişilerdir.

Dünyada masallardan mucize bekleyen kişiler çok azdır. Onlar hala çocuklardır. Mucizeyi gerçekten çocuklara anlatılan o sihirlerden beklerler. Mucize içimizdedir. Bir sihir vardır, bizi bekler. Oluşmasını bekleriz hep. Kuvvetli içgüdülerimiz bizi ona götürecektir. Bunlara inananlar hayata uyum sağlayamayıp, dış dünyaya çok farklı bakan kişilerdir. Umut denen şey onlar için hem vardır hem yoktur. İnandıkları şeylerin çoğu gerçekleşmeyecektir fakat iç dünyalarına engel olamamaktadırlar.

Dış dünyayı çok fazla önemseyen insanlara sesleniyorum. Bir dakika içinde yaşarken, bir dakika içinde yok olabiliriz. İnsanları bazen inceleyin. Çevrede hareket eden her şeye bir göz gezdirin. Düşen yaprağa bir bakın. Sanki size bir şey anlatıyormuş gibi. Onun dediklerine kulak verin. Uçan kuşu dinleyin. Onu anlayın. Çünkü hayata uyum sağlayamayan çoğu insan o kuşun yerinde olmak istiyor. Bu insanların fazla soyut yaşadıklarını düşünüyor olabilirsiniz fakat dünyada sürekli yaşanan kötülükleri düşündüğünüzde bunun çok normal olduğunu anlayacaksınız.

Yaşadığımız dünyayı enine boyuna algılamalıyız. Farkında olamadığımız şeylerin sayısını azaltmalıyız. İnsanları daha dikkatli izleyin. Her insan suratında farklı bir yaşam tarzını barındırır. Sizler de onlardan birisiniz. İnsanların sizi anlamadıklarından yakınırsınız. Siz ne zaman anlamaya başlarsanız o zaman hem kendinizi hem de diğer insanları anlayıp, sizi fark etmelerini sağlayacaksınız.

– Aybegüm Nevruz ÖNAL

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
%d blogcu bunu beğendi: