Bilimsel bir araştırmaya göre, insan beyninin düşünmeden geçirebildiği bir “an” bile yokmuş. Yani uzaklara dalıp kafanızı boşalttığınızı sandığınızda bile, o sanat harikası beyninizden düşünceler akıp gidiyormuş.
(…)
Sessiz ol. Dedenin sana seslenişini duyuyor musun? O kırmızı bayram çikolatalarından verecek sana yine avuç avuç. Seni çağırıyor. Yanına git.
Bak şimdi de ilkokulun arka bahçesinde ruh çağırmaya çalışırken ödleri kopan çocukların çığlıkları yankılanıyor kulağında. Gülmekten, koşmaktan bitap, ama çok mutlu çığlıklar.
Okulda öğrendiğin bir bilgi geçiyor korteksinin sağından, aniden: “Kar taneleri asla ve kat’a birbirlerine değmezler.”
Lapa lapa yağan karları düşüneyim derken, yine “o” düşüyor beyninin ortasına çığ gibi. Aklına mukayyet olmak için kar tanelerini düşünmeye çalışıyorsun. Nafile çırpınıyorsun. O kadar inatçı, o kadar saplantılı ki, bütün beyin hücrelerinin içine sızıyor.
Kar taneleri yerine o yağmaya başlıyor içine. Ciğerinin biri yanıyor, diğeri üşüyor.
Aşkından öleceğini sanıyorsun ve hayret, hala nefes alabiliyorsun.
Öyle zarif yağıyor ki içine, bembeyaz örtüyor bütün kusurlarını. Onun beyaz kusurlarında kendininkileri kaybediyorsun.
O, karla bir oluyor.
Kimse onun kılına bile dokunamıyor, zarar veremiyor, üstüne basıp ezemiyor. Himayene alıyorsun.
O erimesin diye donmaya bile razısın.
Ama eriyor.
Gözünün yaşına bile bakmadan eriyor.
Sen buz olup donuyorsun…
O, dönmüyor.
– Zeynep Albaraz GENÇER
dönmezler mi beklesek de*
Bu yorumu şimdi okudum. Dönmüştür umarım 😉
Aynen sevgili Zeynep’im karlar eriyor,sen donuyor,o dönmüyor hayat böylesi geçip gidiyor. Sevgi keşke kar gibi eriyip gitse maalesef gerçek sevgide eriyip gitmiyor sen gene donuyorsun.o dönmüyor ne hoş anlatmışsın seni yanacıklarından kocaman öpüverdim gönlü güzelim 👏👏👍😍🙏
Canım ben bu yorumunu tam 7 ay sonra gördüm, ne hoş değil mi😊 Cok teşekkür ederim güzel sözlerin ve yorumun için. Donmeyenlere ve donanlara selam olsun o zaman😊