Sen Mamak’ta bir mahpustun
Ben orta mektepte bir çocuk.
Ankara bir dikdörtgen şehir,
Gecekondumuz bir yamuk.
İsli duvar, çamur patika,
Akar dam, kokar hela.
Fakirliktir adı başta bir bela.
Sen Mamak’ta bir mahpustun
Benim varlığım yokluk.
Sen Mamak’ta bir umuttun
Ben çırpı bacaklı çocuk.
Sonra kanadım bir gün
Henüz on dörttü yaşım, annem ise öfkeli.
Kapanmayan yaraları çağlamıştı belli ki.
Adet oldun dediler, adettendir dediler…
Sen Mamak’ta bir umut bense genç kız olmuştum.
Sen Mamak’ta bir kuştun.
Benimse yokuşlarım vardı her seferinde tepetaklak başa döndüğüm.
Sattılar bir adama daha on altı yaşım.
Anamın gözü yaşlı , babamın cebi delik.
Sen Mamak’ta bir kuştun
Bense gelin olmuştum.
Kan kırmızı kuşağım, bembeyazdı “kefen”lik.
Sen Mamak’ta bir çığlık, bende üç tane sıpa.
Yaşım henüz yirmiydi şah damarda falçata.
Ben Mamak’ta bir çiçektim, kopardılar boynumdan.
Sen Mamak’ta bir firari, vurulmuştun alnından.
Yağmur Kılıç